Tayland’ın Doğu Türkistan’a Tartışmalı Ziyareti: İnsan Hakları Endişeleri ve Medya Kontrolü

Tayland Başbakan Yardımcısı Phumtham Wechayachai ve heyeti, 19 Mart 2025'te Kaşgar'da, Çin Halk Güvenliği Bakanlığı yetkililerinden 40 Uygur'un bakımıyla ilgili bir bilgilendirme dinliyor. (Tayland Savunma Bakanlığı)

Taylandlı yetkililerin Doğu Türkistan'a yaptığı son ziyaret, sınır dışı edilen Uygurların durumu ve ziyaretin kendisinin şeffaflığı hakkında uluslararası bir tartışma başlattı. Tayland Başbakan Yardımcısı Phumtham Wechayachai ve Adalet Bakanı Tawee Sodsong, seçkin bir grup Taylandlı medya mensubuyla birlikte sınır dışı edilen Uygur ailelerinin durumunu izlemek amacıyla Doğu Türkistan'a üç günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. Ancak insan hakları örgütlerinden gelen şüpheler ve gazetecilerin aktarımları, ziyaretin şeffaflığına dair ciddi kuşkular doğurdu.

Tayland’ın Resmi Duruşu: Gönüllü Katılım ve İnsan Hakları

Phumtham Wechayachai, Bangkok Post'a yaptığı açıklamada, Uygurların ziyaret sırasındaki katılımının "sahneye konduğu" iddialarını kesin bir dille reddetti. Uygur ailelerinin, heyetle görüşmeyi gönüllü olarak kabul edenler arasından seçildiğini vurgulayan Phumtham, Tayland hükümetinin onların haklarına saygı duyduğunu ve kimseyi zorla bu sürece dahil etme yetkisine sahip olmadığını belirtti. Ziyaretin ana amacının, Tayland'ın insan haklarına bağlılığını yeniden teyit etmek ve sınır dışı edilen kişilerin uluslararası standartlara uygun bir şekilde muamele gördüğünden emin olmak olduğunu savundu.

Ziyaret sırasında Phumtham, 2015 yılında Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne dönen bir Uygur’un kendisiyle yaşadıklarını paylaştığını söyledi. Bu kişi, dönüşünden sonra "normal bir yaşam" sürdüğünü, evlendiğini ve hatta bir çocuğu olduğunu ifade etti. Phumtham, bu deneyimleri sınır dışı edilen kişilerin Sincan’da topluma yeniden entegre olduklarına dair olumlu örnekler olarak sundu.

Çin Dışişleri Bakanlığı da bu anlatıyı destekleyerek, sınır dışı işlemlerinin Tayland ve Çin arasındaki "normal hukuk işbirliğinin" bir parçası olduğunu ve Uygurların haklarının uluslararası hukuk çerçevesinde gözetildiğini yineledi.

Çelişkili Raporlar: Medya Kontrolü ve Sahte Ziyaret İddiaları

Tayland’ın resmi duruşuna rağmen, Radio Free Asia'dan gelen haberler daha rahatsız edici bir tablo çiziyor. Tayland heyetine eşlik eden gazeteciler, ziyaret boyunca Çinli yetkililer tarafından sıkı bir şekilde gözetlendiklerini bildirdi. Taylandlı gazeteci Pranot Vilapasuwan, Çin güvenlik görevlilerinin gazetecilerin fotoğraflarını incelediğini ve Tayland’a gönderilmeden önce onaylanmasını talep ettiğini açıkladı. Bu düzeydeki kontrol, ziyaretin gerçekliğine dair soru işaretleri yarattı ve Uygur ailelerinin özgürce konuşma imkânına sahip olup olmadığını sorgulattı.

Eleştirmenler, bu ziyaretin uluslararası baskıyı savuşturmak amacıyla düzenlendiğini savunuyor. Tayland’ın 27 Şubat 2025 tarihinde 40 Uygur erkeği Çin’e sınır dışı etmesi, Batılı hükümetler ve insan hakları grupları tarafından şiddetle eleştirildi. ABD, sınır dışı sürecine dahil olan isimsiz Taylandlı yetkililere vize kısıtlaması uyguladı.

Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerin Uygurlara sığınma teklif ettiği, ancak Tayland’ın Çin’in güvenlik garantileri doğrultusunda sınır dışı işlemini gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Bu durum, Tayland’ın Uygur haklarını korumak yerine Çin ile diplomatik ilişkilerini önceliklendirdiği suçlamalarını körükledi.

İnsan Hakları Endişeleri Devam Ediyor

Başta Human Rights Watch olmak üzere insan hakları örgütleri, Tayland hükümetinin anlatısına ikna olmuş değil. Bu örgütler, Sincan’da milyonlarca Müslümanın, özellikle de Uygurların, zorla çalıştırma, siyasi baskı ve diğer suistimallerin rapor edildiği bir ağda tutulduğunu vurgulamaya devam ediyor.

Tayland heyeti ve gazetecilerin kontrol altında tutulduğu ortam, medyanın içeriğinin sıkı bir şekilde denetlenmesiyle birleşince, ziyaretin Sincan’daki Uygur yaşamını steril bir şekilde göstermek için dikkatlice kurgulanmış bir girişim olabileceği şüphesini doğuruyor. Resmi açıklamalar ile sahadaki raporlar arasındaki keskin fark, sınır dışı edilen Uygurların gerçek durumunu belirsizlikte bırakıyor.

Sonuç

Tayland hükümeti, Doğu Türkistan’a yaptığı bu ziyaretin insan haklarını koruma ve sınır dışı edilen Uygurların durumunu gözetme çabası olduğunu savunmaya devam ederken, ağır medya kontrolü ve uluslararası eleştiriler bu iddiaların inandırıcılığını gölgede bırakıyor. Ziyaret, Çin’in Uygurlara yönelik muamelesi konusunda devam eden tartışmaların ortasında, diplomatik ilişkiler, insan hakları ve medya şeffaflığının karmaşık kesişimini gözler önüne seriyor. Uluslararası toplum Çin’in eylemlerini incelemeye devam ederken, Uygurların geleceği küresel ölçekte kritik bir konu olmaya devam ediyor.

21 Mart 2025