2025 USCIRF Raporu: Çin'in Uygurlara Yönelik Dini Baskıları Dünya Çapında En Kötü Durumda

ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (USCIRF) tarafından yayımlanan 2025 Yıllık Raporu, Çin'deki dini özgürlük ihlallerini dünya çapında en kötü düzeydeki durumlar arasında sıralamaya devam ediyor. Özellikle Uygur Müslümanlarına yönelik ihlaller ve “dini Çinceleştirme” politikalarının sert bir şekilde uygulandığı belirtiliyor. Rapora göre, Çin hükümeti 2024 yılında da bu baskıcı uygulamalarını sürdürdü ve uluslararası insan hakları normlarına uymayı reddetti.

Raporda Çin’in, Çin Komünist Partisi (ÇKP) lideri Xi Jinping'in, tüm dini grupların ÇKP’ye, onun siyasi ideolojisine ve politikalarına tam bir bağlılık göstermesini zorunlu kılan “sinicization of religion” (dinin Çinceleştirilmesi) politikasını sıkı bir şekilde uygulamaya devam ettiği ifade ediliyor. Bu politikanın özellikle Uygur Müslümanları üzerinde ağır etkileri olduğu belirtiliyor. Şubat ayında, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki dini işlerle ilgili düzenlemelerde yapılan değişikliklerin bu baskıcı politikanın bir parçası olduğu vurgulanıyor. Mart ayında, Sincan ÇKP Sekreteri Ma Xingrui, İslam’ın Çinceleştirilmesinin kaçınılmaz bir trend olduğunu dile getirdi.

Rapora göre Çin, dini özgürlükleri kısıtlamak için yüksek teknoloji gözetim sistemlerini camiler ve diğer ibadet yerleri çevresinde kullanmaya devam ediyor. Ayrıca, yurtdışına kaçan Uygur ve Tibet diasporalarına yönelik baskı ve tehditler sürdürülerek, bu topluluklar üzerindeki baskılar Çin dışında da devam ediyor. Çin hükümeti, diaspora topluluklarını susturmak için ailelerine yönelik tehditler, şantaj ve gözetim taktiklerini kullanıyor. Ayrıca, Sincan bölgesine yapılan turistik ziyaretlerle Çin, bölgede işlenen insan hakları ihlallerini gizlemeye ve uluslararası eleştirileri savuşturmaya çalışıyor.

Uygur Müslümanlarına Karşı Devam Eden Baskı

Raporda, Çin hükümetinin Doğu Türkistan'daki Uygur Müslümanlarını dini faaliyetleri nedeniyle hapse atmaya devam ettiği belirtiliyor. Yardımsever bağışlar yapmak ya da dini eğitim vermek gibi suçlamalarla hapse atılan Uygurların sayısının arttığı ifade ediliyor. Örneğin, 96 yaşındaki İmam Abidin Damollam’ın 9 yıl hapis cezası çektiği sırada Şubat ayında cezaevinde öldüğü bildiriliyor. Damollam, dini aşırılığı teşvik ettiği iddiasıyla mahkum edilmişti.

Uluslararası Tepkiler ve Öneriler

Raporda, ABD hükümetine yönelik bazı önerilerde de bulunuluyor. Özellikle Çin'in dini özgürlük ihlallerini kolaylaştıran teknolojilerin kullanımını kısıtlayacak yeni yasaların çıkarılması gerektiği vurgulanıyor. Bu bağlamda, 2018 tarihli Uyghur Forced Labor Act (Uygur Zorunlu Çalıştırma Yasası) ve Export Control Act (İhracat Kontrol Yasası) üzerinde yapılacak düzenlemelerin önemli olduğu belirtiliyor.

Ayrıca, Çin hükümetinin dini gruplara karşı baskıcı politikalarını sürdürdüğü ve bu grupların ÇKP'nin ideolojik taleplerine uymaya zorlandığı ifade ediliyor. Bu durumun, özellikle Uygur Müslümanları, Hui Müslümanları ve Tibetli Budistlere yönelik ciddi insan hakları ihlallerine neden olduğu belirtiliyor. Hükümetin, birçok Hui Müslüman camisinin mimari yapısını değiştirerek bu ibadet yerlerini ÇKP'nin onayladığı Çin tarzı pagodalarla değiştirdiği vurgulanıyor.

Transnasyonal Baskılar

Çin’in yurtdışında yaşayan dini topluluklar üzerindeki baskılarının da raporda yer aldığı belirtiliyor. 2023 yılında Xi Jinping’in San Francisco’ya yaptığı ziyarette, Uygur, Tibet ve Hong Konglu aktivistlerin protestolarına karşı şiddet kullanıldığı belirtiliyor. Çin destekli diaspora gruplarının bu baskıcı eylemlerinin, Çin hükümetinin diaspora topluluklarını stratejik olarak susturmaya yönelik planlı bir faaliyet olduğu iddia ediliyor.

2025 USCIRF Yıllık Raporu'nun tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Raporda Çin'deki dini özgürlükler ve Uygurlara yönelik ihlaller ile ilgili detaylı bilgiler bulunuyor. Daha fazla bilgi için USCIRF'in yıllık raporlar sayfasını buradan ziyaret edebilirsiniz.

Mart 28 2025