Reuters’a göre, 9 Nisan 2025 tarihinde bir İsveç mahkemesi, Çin istihbarat servisi adına etnik Uygurlar hakkında casusluk yaptığı şüphesiyle bir kişinin tutuklanmasına karar verdi.
Şüphelinin uyruğu açıklanmazken, şu anda Stockholm’de gözaltında bulunduğu belirtildi. İsveç Savcılık Makamı, soruşturmanın detaylarına dair bilgi vermezken, izlenen kişilerin İsveç’te yaşayan Uygurlar mı yoksa başka ülkelerdeki topluluklar mı olduğu hakkında da açıklama yapmadı.
Savcı Mats Ljungqvist konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Şüpheli, Çin istihbarat servisi adına Uygur çevresindeki kişiler hakkında yasa dışı şekilde bilgi ve istihbarat toplamakla suçlanmaktadır.”
Çin’in İsveç Büyükelçiliği ise Reuters’a gönderdiği e-postada söz konusu dava hakkında bilgileri olmadığını belirtti ve konuyla ilgili yorum yapmadı.
Olayın soruşturması sürerken, insan hakları örgütleri Pekin’i Doğu Türkistan’daki (Çin’in resmi söyleminde Sincan olarak geçer) Uygurlara yönelik sistematik baskılarla suçlamaya devam ediyor.
Çin, bu suçlamaları sürekli olarak reddediyor ve Batılı ülkeleri yalanlar yaymak ve iç işlerine karışmakla itham ediyor.
2022 yılında yayımlanan tarihi bir Birleşmiş Milletler raporunda, Çin’in Uygurlar ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik “keyfi ve ayrımcı gözaltı” uygulamalarının insanlığa karşı suçlar teşkil edebileceği ifade edilmişti.
Bu dava, Pekin’in yurtdışındaki topluluklara yönelik artan baskısının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Çin, yalnızca Uygurları değil, aynı zamanda Tibetli, Hong Konglu aktivistleri ve diğer muhalif grupları da izlemek, sindirmek ve casusluk faaliyetleriyle hedef almakla sık sık suçlanıyor.