Bunun Adı Soykırımdır: Doğu Türkistan Sessizliğe Gömülmüş Bir Soykırım Kitabından bir bölüm.

Bunun Adı Soykırımdır
Doğu Türkistan Sessizliğe Gömülmüş Bir Soykırım Kitabından bir bölüm.
Mehmet Emin Hazret

Doğu Türkistan'da Enerji Üretildi,
İnsanlık Tüketildi

  1. Yüzyıldayız. Medeniyetin, ilerlemenin, refahın çağındayız.
    Bugün birçok ülke, doğudan batıya, kuzeyden güneye, enerji kaynaklarını işlerken bu kaynakların sahibi olan halklara da bir pay ayırıyor.
    Onların yaşam standartlarını yükseltiyor.
    En azından, hayatta kalmalarına izin veriyor.

Rusya, örneğin: Tataristan'dan petrol çıkarıyor, Sibirya'dan doğalgaz alıyor...
Ama o topraklardaki halklar, kendi kültürleriyle, dilleriyle, kimlikleriyle — refah içinde yaşıyor.
Zenginliğin bir kısmı halka dönüyor.

Peki Çin?

Çin alıyor.
Çin alıyor ve vermiyor.
Çin alıyor ve susturuyor.
Çin alıyor ve öldürüyor.

Doğu Türkistan'ın dağlarında rüzgâr türbinleri dönüyor...
Ama bir annenin kucağında bebekleri dönmüyor artık.
Çöller güneş panelleriyle dolup taşarken,
Evlerin içine karanlık çökmüş.
Benzin pompalanırken,
Bir baba yatağından alınıp bir daha dönmüyor.

Eğer yalnızca sömürseydi...
Eğer yalnızca kaynaklarımızı alsaydı,
Ve bizler kendi topraklarımızda, kendi dilimizle, kendi geleneklerimizle yaşamaya devam edebilseydik —
Ama hayır.

Çin sadece zenginliklerimizi gasp etmiyor.
Çin bizi de siliyor.

Kültürümüzü,
İnancımızı,
Kimliğimizi,
Çocuklarımızı,
Kadınlarımızı,
Ailelerimizi...

Gece olduğunda panzerler mahalleyi abluka altına alıyor.
Evlerimize giriliyor.
Kapılar kırılıyor.
Bir annenin gözünün önünde, çocuğunun ellerine kelepçe takılıyor.
Bir eş, yatağından kaldırılıyor — ve bir daha geri getirilmiyor.
Bir çığlık yankılanıyor sokaklarda.
Ve sonra, korkunç bir sessizlik...

Bu bir kalkınma hikâyesi değil.
Bu, enerjiyle beslenen bir soykırımdır.
Bu, refahın sırtına basılarak gerçekleştirilen bir yok ediliştir.
Bu, medeniyetin arkasına saklanmış bir vahşettir.

Bugün Çin, Doğu Türkistan'dan milyarlarca kilovat elektrik üretiyor.
Ama bu elektriğin aydınlattığı şehirler arasında,
Uygurların karanlıkta bırakıldığı gerçeği de var.

Enerji hatlarında yalnızca petrol ve gaz değil —
Kan, gözyaşı, haykırışlar da akıyor.

Ve biz...
Bu satırları yazarken tek bir dileğimiz var:
Hiçbir enerji, bir halkın yaşam hakkından daha kıymetli değildir.

Benim Sesim, Küresel Gürültü

25 Nis 2025