Çinli polisler 17 saat boyunca sorguladı: Kazak Türkü, yaşadığı ve tanıklık ettiği işkenceleri anlattı

Doğu Türkistan'ın Fukang kentinde tarih konuştuğu için bölücülük suçlamasıyla Çinli polisler tarafından sorgulanan Kazak Türkü Köyzat Erkin, uğradığı ve tanıklık ettiği işkenceleri anlattı.

QHA 16.07.2025 

Doğu Türkistan'ın Fukang kentinde ikâmet eden bir Kazak Türkü, Çinli polislerin işkencesine maruz kaldı. 19 Haziran 2023'te Douyin'de (TikTok'un Çin versiyonu) tarih konuştuğu gerekçesiyle sorguya alınan Köyzat Erkin, Çinli polisler tarafından ağır işkenceler gördü.
 
"DEVLETİ BÖLMEYE TEŞEBBÜS" SUÇLAMASIYLA SORGUYA ALINDI
 
Söz konusu uygulama üzerinden canlı yayında Yuan Hanlığı hakkında konuşan 27 yaşındaki Erkin, ekran görüntüsü alarak bir kişi tarafından ihbar edildi. Erkin, Çin'in tarih kitaplarında da yer alan, “O dönemde Han halkının sosyal statüsü en düşük seviyedeydi." ifadesini canlı yayında sarf ettiği için sorguya alındı. "Devleti bölmeye teşebbüs" suçlamasıyla bir bodrum katında uykusuzluk ve açlıkla 17 saat boyunca sorgulanan Erkin, tüm suçlamaları reddeti.

Radio Free Asia'ya (RFA/Özgür Asya Radyosu) konuşan Erkin, sorgu esnasında çocukluğundan beri Çin okuluna gittiğini, Han arkadaşlarının olduğunu ve bölücülük yapmadığını belirterek, suçlamaları reddettiğini söyledi. Fukang Gözaltı Merkezinde tutulduğunu aktaran Erkin, Çinli polisin göğüsüne kitap koyarak yumrukladığını, bayılana kadar ağzıdan elektroşok verildiğini kaydetti. Uğradığı işkenceleri anlatan Erkin, “Yüzüm yandı, kaşlarım kavruldu. Bayıldığımda soğuk su döküp beni uyandırıyorlardı.” dedi.

Aynı zamanda şeker hastası olduğunu da belirten Erkin, penceresi olmayan ve içerideki kameranın mendille örtülü olduğu bir hücrede tutulduğunu, serbest bırakıldıktan sonra ise Fukang'tan dışarı çıkmasına izin verilmediğini ifade etti.

YAŞADIĞI VE TANIK OLDUĞU İŞKECELERİ KAYIT ALTINA ALDI

Her şeye rağmen 5 yaşındaki oğlu ile gizlice Kazakistan'a gidebilen Erkin, SMS (Kısa mesaj) ve WeChat uygulaması üzerinden ailesiyle tehdit edildiğini vurgualdı. Erkin aynı zaman insan hakları örgütü Ata-Jurt Volunteers’a (Ata-Jurt Gönüllüleri) kanıt olması bakımından uğradığı ve tanık olduğu işkenceleri anlattı.

Ardından geri dönmenin son derece tehlikeli olduğunun farkında olan Erkin, arkadaşlarının yardımıyla Bosna Hersek'e uçtuğunu aktardı. Yürüyerek iki kez Hırvatistan'ı geçmeye çalıştığını aktaran Erkin, 4 Temmuz'da Slovenya'ya geçtiğini belirtti.

GÖZLERİNİN ÖNÜNDE BİR UYGUR TÜRKÜ İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLDÜ

Fukang'ta memur olan Erkin, 6 ay boyunca polis memur yardımcılığı yaptığı 2016'yı işaret ederek, o dönem bir Uygur Türkünün işkenceler sonucunda öldüğüne tanıklık ettiğini ve o olaydan sonra mesleği bıraktığını söyledi. Gözaltına alınan Abdurrahim'in işkenceler sonucunda öldüğünü ve Çinli polislerin bunu "doğal ölüm" olarak kayda geçtiğini anlattı.

RFA'ya konuşan Erkin şunun altını çizdi:

 

Bunları anlatmamın nedeni acındırmak değil, kanıt bırakmak. Dış dünyaya gerçekten neler yaşandığını, bizim terörist ya da bölücü değil; sadece tarih anlatan sıradan insanlar olduğumuzu göstermek istiyorum.