21 Ağustos 2025, Bitter Winter
Özgür Asya Radyosu Uygur Bölümü'nün kapanması bir devrin sona erdiğini gösteriyor, ancak "Bitter Winter" ve diğer platformlar, Uygur soykırımı hakkındaki gerçeği dünyaya duyurmaya devam edecek.
Şöhret Hoşur (Kök Bayrak)*
Özgür Asya Radyosu Uygur Bölümü kapandıktan sonra yazar, "Bitter Winter" web sitesine "Kök Bayrak" takma adıyla değil, kendi adıyla makale yazmaya karar verdi.
Trump yönetiminin fonları kesmesi nedeniyle çalışanlarına maaş ödemeye devam edemeyen Özgür Asya Radyosu Uygur Bölümü kapanıyor.
Uygur Bölümü'nün sona ereceğini tahmin ederek Özgür Asya Radyosu'ndan ücretsiz izne ayrılalı yaklaşık beş ay oldu. Uygur toplumu ve diğer alanlardaki birçok dostum ilgi göstererek radyonun kapanmasının Uygur davası, dava arkadaşlarım ve benim için ne anlama geldiğini sordu. O zamana kadar sessiz kaldım, çünkü durum belirsizdi. Ancak geçen ay, Trump yönetiminin radyoyu kapatma kararını değiştirmeyeceğini anladıktan sonra, birçoğumuz gönüllü olarak istifa dilekçelerimizi sunduk. Geçen hafta bu talepler onaylandı. Bugün düşüncelerimi "Zimistan" aracılığıyla paylaşmak istiyorum.
Özgür Asya Radyosu'ndan ayrılmak acı vericiydi. Bizim için bu radyo istasyonu sadece bir haber ofisi değil, aynı zamanda Çin devletinin zulmüne karşı direnen bir silahtı. Ama vicdanımız rahat. Amerikan halkının sunduğu fırsatları kullanarak Pekin'in suçlarını ifşa ettik ve Çin'in 21. yüzyılın bir soykırım suçlusu olarak resmen tanınmasında merkezi bir rol oynadık. Bu unvan asla silinmeyecek. Gün gelecek, Çin bunun bedelini ödeyecek. O zaman, hem Amerikan halkı hem de Uygur halkı, çalışmalarımızın uzun vadeli etkisini görecektir.
Özgür Asya Radyosu Uygur Bölümü'nün kapanması hüzünlü bir sayfa, ancak bu mücadelemizin sonu değil. Bu, Amerika'nın Uygurlara yönelik politikasının değiştiği veya davamıza yönelik kasıtlı bir hareket olduğu anlamına gelmiyor. Bu, Amerika'nın iç ve dış politikasındaki daha geniş kapsamlı bir değişimin bir parçası; talihsiz bir durum, ama bir yenilgi değil. Uygur meselesi, ABD Kongresi'nde hâlâ her iki partinin de desteğini almaktadır. Amerikan hükümeti medyaya yönelik yardımlarını azaltmış olabilir, ancak insani yardımlarını başka şekillerde sürdüreceğine inanıyorum.
Ben ve dava arkadaşlarım için hiçbir kapanış sesimizi boğamaz. Bugüne kadar yaptıklarımız vatanımız Doğu Türkistan ve halkımız için bir hizmet idiyse, bu hizmet sadece Özgür Asya Radyosu'nun sağladığı imkanlardan değil, daha derin bir şeyden kaynaklanıyordu: Damarlarımızdaki kan, zihnimizdeki inanç ve kalbimizdeki imandır. Bunlar bize Tanrımız, halkımız, vatandaki hocalarımız ve dostlarımız tarafından bahşedilmiş silahlardır. Hiçbir siyasi fırtına onları bizden alamaz. Nefes aldığımız sürece bu acı verici ama gerekli mücadeleyi sürdüreceğiz.
Bazıları, Özgür Asya Radyosu olmadan dünyanın Uygurların acılarını unutacağından endişe ediyor. Bu endişeye katılmıyorum. "Zimistan", "Taipei Times" ve "Global Voices" gibi bağımsız platformlar, yüksek risklere rağmen gerçek durumumuzu haber yaparak uzun zamandır bizimle aynı safta yer aldı. Bugüne kadar bu platformların bazılarına "Kök Bayrak" adıyla katkıda bulunuyordum. Bugünden itibaren kendi gerçek adımla yazacağım.

Radyo Özgür Asya Uygur Servisi sayfası.
Bazıları da geçimimizi sordu. Hayatta kalmak her zaman birinci görevdir. Birçoğumuz vatanımızdan ayrıldığımızda zorluklara hazırlıklıydık. İşsizliği, ticaretteki iniş çıkışları ve gurbetteki belirsizliği yaşadık. Ama Uygurlar hayatı sever; rekabetçi olduğumuz, fırsatlar diyarı Amerika'da umutsuzluğa kapılmak için hiçbir neden yok. Ben çoktan önceki mesleğim olan emlakçılığa, ev kiralama işine geri döndüm. Bir sonraki makalemin başlığı belki de "Ücretsiz İzin Döneminde Ticaret" veya "Maaşsız Günlerde Mutluluk" olabilir.
Özgür Asya Radyosu Uygur Bölümü'nün kapanması, davamızın sona erdiği anlamına gelmez. Çin'in Uygurlara yönelik soykırımını ifşa etme görevimiz, farklı şekillerde ve çeşitli platformlarda, vatanımız Doğu Türkistan'ın özgür olduğu güne kadar devam edecektir. Bu ahdimiz, son nefesimize kadar sürecektir.