Washington, 13 Eylül (ANI): Dünya Uygur Kurultayı (DUK), haftalık raporunu yayınlayarak Doğu Türkistan'da devam eden insan hakları ihlalleri, Çin'in yurt dışındaki Uygurlara yönelik tehditleri, şirketlerin zorla çalıştırmaya dahli ve Gülşen Abbas'ın zorla kaybedilmesi vakası gibi bir dizi önemli konuya dikkat çekti.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin 8 Eylül'de başlayan 54. Oturumu'nun açılışında, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, dünya genelinde temel özgürlüklerin "eşi benzeri görülmemiş tehditlerle" karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulundu. Türk, Çin ile diyaloğu sürdüreceğini vurgularken, Doğu Türkistan'daki Uygurlar ve diğer Müslüman azınlıkların yanı sıra Tibetlilerin korunması konusunda hiçbir ilerleme kaydedilmediğini belirtti. DUK, BM'nin Doğu Türkistan'dan defalarca bahsetmesine rağmen durumda köklü bir değişiklik olmadığını ve kendilerinin "devam eden soykırım" olarak adlandırdığı bu durumu sona erdirmek için daha güçlü bir uluslararası eyleme ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Yakın zamanda, "Organize Nefreti Araştırma Merkezi" araştırmacısı Scarlett Gamble, DUK Başkan Yardımcısı Zümretay Erkin ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Zümretay Erkin, söyleşide Çin'in yurt dışındaki Uygur aktivistleri susturmak için kullandığı yöntemleri açıkladı. Bu yöntemler arasında, vatanlarındaki ailelerini tehdit etme, taciz telefonları, dijital gözetim, casus yazılımlar, siber saldırılar, diaspora topluluklarına sızma ve ayrıca "deepfake" (derin sahte) videolar ve cinsiyetçi iftiralar yoluyla karalama kampanyaları yer alıyor. Erkin ayrıca, internette yayılan yanlış bilgilerin giderek arttığını ve bunun gerçek hayattaki tehditler ve Interpol'ün Kırmızı Bülten gibi küresel araçların kötüye kullanılmasıyla birleşmesinden endişe duyduğunu belirtti.
Şirketlerin zorla çalıştırmaya dahli, dikkat çeken bir diğer önemli konudur. "Araştırmacı Gazetecilik Bürosu" ve "Pulitzer Merkezi" tarafından yürütülen bir soruşturma, Uygurların, Kazakların ve Kırgızların Doğu Türkistan'daki ayakkabı fabrikalarında çalışmaya zorlandığını ortaya çıkardı. Bu bölge, dünyadaki her beş çift spor ayakkabısından birinin üretildiği bir merkez olarak biliniyor. Nike, Skechers, Vans ve Timberland gibi uluslararası markaların, zorla çalıştırma programlarına katılan tedarikçilerle bağlantılı olduğu iddia edildi. Bazı şirketler üretimi Vietnam'a kaydırmış olsa da, ticari kayıtlar Uygur zorla çalıştırmasıyla ilişkili hammaddelerin hala küresel tedarik zincirlerine sızdığını ve bunun da ABD'nin "Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası"nın etkin bir şekilde uygulanmasına meydan okuduğunu gösteriyor.
DUK, bu raporunda ayrıca 2018 yılında Çin makamları tarafından tutuklanan Uygur doktor Gülşen Abbas'ın kaybedilişinin beşinci yılına dikkat çekti. Onun davası, Doğu Türkistan'daki sayısız zorla kaybedilme vakasının tipik bir örneği olarak kabul ediliyor. DUK, Gülşen Abbas'ın derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması gerektiğini bir kez daha vurgulayarak, uluslararası toplumu Çin'in bu ihlallerini durdurmak için daha güçlü ve somut adımlar atmaya çağırdı. (ANI)