Dört Yıllık Ayrılığın Ardından Kavuşma: Uygur Bir Kadının Eşini Kurtarma Hikayesi

Çin'in tutuklama emri nedeniyle Fas'ta tutuklanarak yaklaşık dört yıl hapishanede yatan Uygur aktivist İdris Hasan, eşi Zeynoor Hasan'ın yıllarca süren uluslararası mücadelesi sonucunda serbest bırakılarak nihayet Kanada'da ailesiyle bir araya geldi. Bu süreç, bir ailenin trajik ayrılığına, bir kadının azimli iradesine ve uluslararası toplumun dikkatini çeken bir dramaya dönüştü.

Olay, İdris Hasan'ın 2021 yılının Temmuz ayında Türkiye'den Fas'a giderken, Çin'in Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (Interpol) aracılığıyla çıkardığı "kırmızı bülten" ilanı nedeniyle Kazablanka Havalimanı'nda tutuklanmasıyla başladı. Kendisine Çin'e iade edilme riski olduğu bildirildi. İdris'in ani kayboluşu ve ardından yaptığı kısa telefon görüşmesi, Zeynoor için uzun ve meşakkatli bir mücadele sürecinin başladığının habercisiydi.

İdris ve Zeynoor, aslen Çin'in Sincan'daki  Uygurlara yönelik geniş çaplı baskı politikasından kaçarak 2010'lu yıllarda Türkiye'ye gelip yerleşmişlerdi. İstanbul'da yeni bir hayat kurup üç çocuk sahibi olmuşlardı. İdris, Uygur kültürünü koruma ve tanıtma faaliyetleri yürüten bir aktivistti. Ancak Çin'in sınır ötesi baskısı, onların huzurlu yaşamlarına son verdi.

Eşi tutuklandıktan sonra Zeynoor, Sincan'daki ailesinden gelen baskıcı telefon görüşmeleriyle karşılaştı. Anne babası, yetkililerin tehditleri altında ona "sessiz kalmasını", "Çin'e karşı hiçbir şey söylememesini" "nasihat" etmişlerdi. Bayan Zeynoor şöyle diyor: "Onlar (Çin hükümeti) beni konuşmaya, gerçeği dünyaya ifşa etmeye mecbur bıraktı. Çünkü eşimi kurtarmam gerekiyordu."

Bunun üzerine, daha önce hiçbir sosyal medya hesabı olmayan bu kadın, eşini kurtarma hareketine tüm gücüyle kendini adadı. Çocuklarıyla birlikte İstanbul'daki Fas Büyükelçiliği önünde gösteri düzenledi, sosyal medyada eşinin durumunu aralıksız olarak duyurdu. Bu fedakarlığı, uluslararası insan hakları örgütlerinin ve medyanın dikkatini çekti.

İnsan hakları örgütlerinin müdahalesiyle Interpol, İdris Hasan hakkında çıkarılan kırmızı bülteni iptal etmesine rağmen, Fas mahkemesi Çin'in güçlü diplomatik baskısı altında yine de onun Çin'e iade edilmesine karar verdi. Daha sonra Birleşmiş Milletler (BM) bu olaya müdahale ederek, İdris'in Çin'e iade edilmesi halinde işkence görme riski olduğu konusunda uyardı ve serbest bırakılmasını talep etti.

Olayın dönüm noktası, 2025 yılında ABD hükümetinin aktif müdahalesiyle yaşandı. Yeni göreve başlayan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Çin'in Uygurlara yönelik politikasını "soykırım" olarak nitelendirmesi ve bu meseleye gösterdiği ilgi, İdris'in kaderine umut getirdi. ABD hükümetinin diplomatik çabaları sayesinde Fas hükümeti nihayet İdris Hasan'ı serbest bırakmayı kabul etti.

14 Şubat 2025'te İdris, Amerikalı yetkililerin eşliğinde güvenli bir şekilde Washington'a ulaştı. Ancak ailenin tam olarak bir araya gelmesi için yedi ay daha beklemek gerekti. Sonunda Kanada hükümeti bu aileye daimi ikamet vizesi vererek onların bir araya gelmesini sağladı.

idrisfamily

24 Eylül'de Zeynoor, üç çocuğuyla birlikte İstanbul'dan uçarak Toronto Havalimanı'nda dört yıldır göremediği eşiyle kavuştu.

Bayan Zeynoor heyecanla şunları söyledi: "Onu görür görmez tüm endişelerim kayboldu. Bu kadar yıl korku ve endişe içinde yaşadık. En adaletsiz olanı ise, eğer bir Uygursanız, hiçbir sebep olmadan tutuklanıp ne zaman serbest bırakılacağınızı bilmeden kalmanız mümkün. Çocuklarım sadece babalarını tekrar görmeyi ve ona sarılmayı arzu ediyordu."

(Kaynak: The Guardian)