Turkistan Times – Ottawa: Ottawa – Kanada'daki insan hakları savunucuları, hükümete Uygurların zorunlu çalıştırılmasıyla üretilen malların ülkeye girişini engellemek amacıyla sınır kontrollerini güçlendirmesi ve bu alana daha fazla yatırım yapması için baskı yapıyor.

"Uygur Hakları Savunuculuk Projesi" (URAP), yakında açıklanacak olan federal bütçede Kanada Sınır Hizmetleri Ajansı'na (CBSA) ek fon ayrılmasını umut ettiğini belirtti. Kuruluşun politika direktörü Jasmine Kainth'e göre, sınır görevlilerine karmaşık tedarik zincirlerini anlama konusunda verilecek ek eğitimler, hangi ürünlerin zorunlu çalışma ile bağlantılı olduğunun tespit edilmesini kolaylaştıracak.

Haberde, Kanada'daki süpermarketlerde, özellikle Montreal'deki bir Asya marketinde, Sincan kökenli kırmızı hurma gibi ürünlerin raflarda kolayca bulunabildiği vurgulanıyor. Kainth, Doğu Türkistan'dan gelen pamuk, domates ve nadir metaller içeren neredeyse tüm ürünlerin zorunlu çalıştırmanın bir sonucu olduğunu iddia ediyor. Ayrıca, bir ürünün hammaddesinin Doğu Türkistan'dan gelip Tayland gibi üçüncü bir ülkede işlenerek Kanada'ya ulaşmasının, tedarik zincirinin izini sürmeyi zorlaştırdığını ekliyor.

Bu soruna çözüm olarak, "Québec Bloğu" partisi, "ispat yükünün tersine çevrilmesini" öneren yeni bir yasa tasarısı sundu. Bu tasarıya göre, ithalatçıların ürünlerinin baskı koşulları altında üretilmediğini kanıtlamaları gerekecek. Bu model, Amerika Birleşik Devletleri'nin 2022'de uygulamaya koyduğu yaklaşımdan esinleniyor.

Sherbrooke Üniversitesi'nden Çin uzmanı Serge Granger, Kanada hükümetinin Uygurların insan hakları sorunlarını sık sık dile getirmesine rağmen somut adımlar atmakta yetersiz kaldığını belirtti. Granger'a göre, eğer hükümet söylemleriyle tutarlı olmak istiyorsa, bu ürünlerin Kanada'da satışını tamamen yasaklamalıdır.