Uygur Soykırımı'nın dördüncü yılında uluslararası eylem çağrısı yapıldı. Bağımsız mahkeme kararı, zorla çalıştırma ve kültürel yok ediş gibi kanıtlar ışığında, hükümetlerden somut adımlar bekleniyor.
BAĞIMSIZ MAHKEMEDEN SOYKIRIM KARARI
9 Aralık 2021'de Sir Geoffrey Nice başkanlığındaki bağımsız Uygur Mahkemesi, Uygur halkına karşı işlenen suçların hukuki olarak soykırım tanımına uyduğuna karar verdi. Dünya Uygur Kongresi'nin talebiyle kurulan mahkeme, kararını açıklamadan önce hayatta kalanlar, tanıklar, araştırmacılar, hukuk uzmanları ve eski bir Çin polisinin ifadelerini içeren üç duruşma gerçekleştirdi. Mahkeme, kararını geniş çaplı delillere dayandırdı.
ZORLA ÇALIŞTIRMA VE KÜLTÜREL YOK EDİŞ
Bu kararın ardından yapılan araştırmalar, Çin Komünist Partisi'nin işlediği suçları daha da net bir şekilde ortaya koydu. Yetkililer, Uygurlara toplamda 4,4 milyon yıldan fazla hapis cezası verdi. Çin uzmanı Dr. Adrian Zenz'e göre, sadece 2023'te 3,2 milyon zorla çalıştırma transferi gerçekleşti ve Uygurlar Çin'in dört bir yanındaki fabrikalara gönderildi. Yüzlerce Uygur köyünün adı değiştirilerek kültürel, tarihi ve dini kimlikleri silinmeye çalışıldı. Gözetim, ailelere yönelik taciz ve Uygur kimliğini yok etme çabaları devam ederken, diasporadaki Uygurlar da sınır ötesi baskılarla karşı karşıya kalıyor.
İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINDAN SOMUT ADIM ÇAĞRISI
Uygur Hareketi İcra Direktörü Rushan Abbas, "Deliller açık ve yıllardır ortada. Mahkeme gerçeği tüm dünyaya gösterdi ve her yıl soykırımın yeni kanıtları ortaya çıkıyor. Uygur aileleri hala parçalanmış durumda; ablam Dr. Gulshan Abbas da haksız yere hapiste tutuluyor. Zorla çalıştırma ve hedefli yok oluş devam ediyor. Soykırım Sözleşmesi devletlere yükümlülük getiriyor ve bu yükümlülükler eylem gerektiriyor. Hükümetler, yaşananların ağırlığını yansıtacak önlemler almalıdır." dedi. Uygur Hareketi, tüm ülkeleri Soykırım Sözleşmesi'nin amacına sahip çıkmaya ve Doğu Türkistan'daki vahşete karşı mağdurları koruyacak, failleri sorumlu tutacak ve tanınmayı somut adımlarla eşleştirecek kararlı eylemlerde bulunmaya çağırıyor. Uluslararası toplum, bu anı netlik, cesaret ve adalete yönelik somut adımlarla karşılamalıdır.