Turkistan Times, 12 Haziran 2025: Global Rights Compliance tarafından yayımlanan yeni rapor, “Kaynağındaki Risk: Kritik Mineral Tedarik Zincirleri ve Uygur Bölgesi’nde Devlet Tarafından Dayatılan Zorla Çalıştırma”, küresel sanayinin, Doğu Türkistan’da (resmî adıyla Sincan Uygur Özerk Bölgesi) çıkarılan kritik minerallere artan bağımlılığını gözler önüne seriyor. Raporda, Uygurlar ve diğer Türk halklarının, Çin devleti tarafından uygulanan sistematik zorla çalıştırma programlarına maruz kaldığı vurgulanıyor.
Rapor, Çin'in son on yılda titanyum, lityum, berilyum ve magnezyum gibi stratejik öneme sahip minerallerin madenciliğini ve işlenmesini Doğu Türkistan’da büyük ölçüde artırdığını ortaya koyuyor. Bu faaliyetler, hukukçular ve insan hakları uzmanlarına göre zorla çalıştırma niteliği taşıyan devlet güdümlü “iş gücü transferi” programlarıyla yakından bağlantılı.
Uygurlar Sanayi Genişlemesinin Merkezinde
Söz konusu iş gücü programları, görünüşte "yoksullukla mücadele" ve "meslek edindirme" gibi gerekçelerle yürütülse de, gerçekte on binlerce Uygur’un evlerinden koparılarak madencilik ve sanayi tesislerine zorla gönderilmesini içeriyor. Rapor, bu uygulamaların daha geniş bir baskı sistemi içinde değerlendirilmesi gerektiğini; ailelerin parçalanması, dini özgürlüklerin kısıtlanması, topraklara el konulması ve yoğun gözetim uygulamalarıyla birlikte yürütüldüğünü vurguluyor.
Doğu Türkistan’ın enerji ve savunma sektörlerine yönelik küresel maden tedarik zincirlerindeki yükselen rolü, sadece ticari bir konu değil, aynı zamanda ciddi bir insan hakları sorunu olarak da öne çıkıyor. Uygur halkı uzun süredir bu ekonomik büyümenin, kültürel ve politik baskılarla el ele gittiği uyarısında bulunuyor.
Öne Çıkan Bulgular:
-
Dünyadaki titanyum süngesinin %11,6’sı Doğu Türkistan’da üretiliyor.
-
Bölgede lityum madenciliği ve batarya üretimi hızla artıyor.
-
Çin’in berilyum tedarikinin %50’sinden fazlası bu bölgeden sağlanıyor.
-
Çin, dünyadaki ham magnezyumun %92’sini üretiyor; Doğu Türkistan, beş büyük üretim bölgesinden biri.
-
77 şirket, bölgedeki maden çıkarımı ve sanayi faaliyetlerinde yer alıyor ve zorla çalıştırma riski taşıyor.
-
15 şirket, son iki yılda doğrudan Doğu Türkistan kaynaklı tedarik gerçekleştirmiş durumda.
-
68 son kullanıcı, bölgede faaliyet gösteren Çinli tedarikçilerle bağlantılı.
-
18 ana şirket, bölgedeki iştiraklerinden ham madde temin ediyor olabilir.
Çevresel ve Ticari Etkiler
İnsan hakları ihlallerinin yanı sıra rapor, bölgede kömür temelli enerji kullanımı, şeffaf olmayan üretim ve dağıtım zincirleri ve çevresel denetim eksikliklerine dikkat çekiyor. Bu durum, etik üretim yapan firmalara karşı haksız rekabet ortamı yaratıyor ve küresel pazarda ihlal içeren ürünlerin daha düşük maliyetle yayılmasına neden oluyor.
Kurumsal Sorumluluk
Raporda adı geçen tüm şirketlere bulgularla ilgili görüşlerini bildirme imkânı tanındı. Bu şirketlerin yanıtları, “Kurumsal Cevaplar Ekinde” yer alıyor.
Raporun tamamını buradan indirebilirsiniz.